“Falling Water” ünlü Amerikalı mimar Frank Lloyd Wright tarafından 1936 yılında Kaufmann ailesi için tasarlanmış bir ev.
Ben bu evi ancak 2007 yılında görebildim.
Ev dünyanın en tanınmış kişisel evi. Wright tarafından uzun yollar boyunca geliştirilmiş organik ev kavramının en güzel manifestosu. Tamamen çevresi ile uyumlu.
Ancak o devirdeki betonarme bilgisinin yetersizliğinden ve evin özel büyük teraslı yapısından kaynaklanan çökme tehlikesine karşı ev 2006 yılında sağlamlaştırılıp yeniden ziyaretçilere açılmış.
“Saving Falling Water” bu süreci anlatan 53 dakikalık bir belgesel, dün gece tekrar izledim ve kendime dersler çıkarttım.
Bina tehlikeye girince konuyu önce üst sınıf bir inşaat şirketi ele alıyor, mükemmel bir proje hazırlıyorlar ve tüm paydaşlara sunuyorlar ve herkesin onayı alınıyor.
Bilim ve teknoloji çözümün başı oluyor.
Her aşamada konunun en iyisi olan uzman firmalar milliyetlerine bakılmaksızın davet ediliyor.
Mükemmel bir iletişim, koordinasyon, sevgi ve saygı ile bu eseri tekrar insanlığa kazandırıyorlar.
Şirket yöneticilerinin ve siyasetçilerin bu filimden öğrenecekleri çok şey var, her kim ilgilenirse bu filmi onlara bir Koç bakış açısı ile anlatmaya hazırım.
Son sözü bizzat Wright söylesin:
Daha fazlasının iyi olmadığı yerde daha az olan daha çoktur.