ARKAMIZDA BIRAKTIĞIMIZ BOŞLUKLARIN BÜYÜKLÜĞÜ

İş değiştirmek isteyen bir arkadaşım anlatmıştı.

Arkadaşım niyetini kendisine bağlı olarak çalıştığı amirine söylemekten çekiniyordu. Gerçi çalıştığı şirket iyi bir şirketti, oraya isteyerek girmişti, amiri ve arkadaşları ile çok iyi ilişkileri vardı ama kendi geleceği için daha iyi bir gelişme olanağı sunan bir başka şirketten teklif almıştı. Kararını kendisine o kadar yakın davranan insanlara açıklamak ona çok zor geliyordu.

Bir gün sözüne güvendiği kendisinden çok daha deneyimli bir arkadaşının yanına gitmiş. Arkadaşı o sırada yemek yiyormuş. Ona sormuş:

Ben ayrılırsam arkamda büyük bir boşluk olur mu?

Arkadaşı ondan önünde duran su bardağına parmağını sokmasını istemiş, önce tereddüt etse de sokmuş. Daha sonra arkadaşı ona parmağını geri çıkartmasını söylemiş ve şöyle demiş:

Parmağını çıkarttığında suda ne kadar boşluk kaldı?

Hepimiz doğamız icabı kendimizi çok önemli görürüz, dünya bizim öz bedenimizin çevresinde şekillenir, her şeyi kendi bakış açımızla görür ve hissederiz.

Yaşamda boşluk kalmaz.

Mezarlıklar hep vazgeçilmez insanlarla doludur.

Dünya evrenin içerisinde bir zerre, bizde dünyanın içerisinde öyleyiz.

Yaşamda bize verilen veya kazandığımız tüm maddi şeyler ve ünvanlar birer emanettir, gün gelir giyeriz, gün gelir çıkartır iade ederiz.

Arkamızda kalan sadece güzel anılardır, onlar da zamanla unutulur.

Büyük İskender’in Lahiti İstanbul Arkeoloji müzesinde sergileniyor. Bedeni nerede bilen yok. Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük imparatoru idi.

Suya parmağınızı sokarken gün gelip çıkartacağınızı hep hatırlayın.

Sizin parmaklarınız hangi suların içerisinde farkında mısınız ?

Kategoriler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir