UZAKTAN SAVAŞLARI SEYRETMEK
Bu akşam futbol maçı izlerken arkadaşlarımın oynanan oyun üzerine yaptıkları yorumları düşündüm.
Öyle vurulur mu, şöyle vursaydın gol olurdu.
Rahat koltukta oturup televizyondan maç seyrederken maçın ortasında ter içerisinde fiziksel olarak savaşan bir insan hakkında yorum yapmak bana çok gülünç geliyor.
Dün sokağımızda bir arızadan dolayı 8 saat elektrik kesildi. Hepimiz duruma kızıp söylenmeye başladık.
Sonunda elektrik geldi, elektriğin modern yaşamda ne anlama geldiğini yeniden hatırladım ve şöyle düşündüm;
Acaba Ukrayna ve Gazze’de yaşanılan trajedileri televizyon seyrederek ne kadar anlamak mümkün olur?
Jim Carrey’in baş rolünü oynadığı Truman Show adlı filimde doğumundan beri sürekli olarak yaşamı televizyon programı olarak canlı yayın yapılan Truman’ın öyküsü anlatılır. Onun yaşamında herşey kurmacadır, eşi, ailesi, arkadaşları, komşuları, işi, herşey kurmacadır ve Truman gün gelip bunu fark eder gerçek yaşamı arar, sonunda konforlu kurmaca bir yaşamı terk ederek üzüntülü sıkıntılı bir gerçek dünyada yaşamayı seçer.
Sokağımızdaki elektirik kesintisi savaş bölgesinde var olmaya çalışan insanların acılarını bana hatırlattı. Üstelik oralarda sadece elektirik değil su, yiyecek, sağlık hizmetleri de yok, ayrıca sürekli olarak ölüm tehlikesi içinde kendi mantıklarına göre kendilerini haklı gören iki tarafın ölüm satrancında piyon olarak feda ediliyorsun.
Ukrayna savaşı unutuldu, yeni Truman Show Gazze’de çekiliyor. Truman gerçek dünyayı seçince izleyiciler hemen başka TV programlarına geçmişlerdi. Şimdi yaşanan acılar bir müddet sonra bitecek, ölenlerin ardından sadece yakınları ağlayacak, sağ kalanların sefaleti ise kimselerin umrunda olmayacak, futbol, faşing, fiesta derken insanlar rahat koltuklarında dünya futbol şampiyonasındaki oyunları tartışacaklar.
Tuzla’da bu gece güneş çok dramatik battı, onu ve azgın dalgaları seyrederken işte bunları düşündüm ve kendime sordum:
Ne zaman öğreneceğiz?
Daha bu dünyanın sırlarını tam keşfetmemiş olsak da, ölüm denen şeyin ötesini bilmesek de, yapay zekayı yaratırken onun bizi nerelere sürekliyeceğini henüz tahmin edemesek de, başkalarına acılar yaratarak aslında kendi cehennemlerimizi yarattığımızı fark etmesek de…
Ne zaman televizyonların bize gösterdiği dünyalardan çıkıp gerçek dünya ile yüzleşmeye cesaret edeceğiz?
Bu gece güneş çok derin bıraktı bizi, acaba yarın yeniden doğar mı?
Umarım öyle olur.
Son Yazılarım
- BİR KİTAP VE FİLM ÜZERİNE TAKIM KOÇLUĞUNA BAKIŞ
- CHIC COREA’NIN ARDINDAN KOÇLUK BAKIŞ AÇISI İLE KÜÇÜK BİR ANMA
- BİR SEÇİMİN ARDINDAN
- FENERBAHÇE GALATASARAY
- SEÇİMLER BİTTİ
- ARKAMIZDA BIRAKTIĞIMIZ BOŞLUKLARIN BÜYÜKLÜĞÜ
- TUZLA’DA BAYRAM
- SIRA DIŞI BİR KOÇLUK HİZMETİ VE HERŞEYE FARKLI GÖZLÜKLE BAKMAK.
- SAKIP SABANCININ ARDINDAN
- BİR ŞARKININ ÜÇ BOYUTU
Kategoriler
- Annem (3)
- Deprem (7)
- Eğitim (44)
- Hayat (31)
- İş Hayatı (33)
- Kişisel Düşünceler (205)
- Koçluk (71)
- Koronavirüs (14)
- Liderlik (17)
- Müzik (14)
- Spor (19)
- Takım Oyunu (7)
- Teknoloji (6)
Arşivim
- Nisan 2024 (15)
- Mart 2024 (8)
- Şubat 2024 (11)
- Ocak 2024 (10)
- Aralık 2023 (9)
- Kasım 2023 (7)
- Ekim 2023 (19)
- Eylül 2023 (12)
- Ağustos 2023 (6)
- Temmuz 2023 (13)
- Haziran 2023 (5)
- Mayıs 2023 (2)
- Nisan 2023 (5)
- Mart 2023 (7)
- Şubat 2023 (4)
- Ocak 2023 (3)
- Aralık 2022 (4)
- Kasım 2022 (10)
- Eylül 2022 (3)
- Ağustos 2022 (4)
- Temmuz 2022 (6)
- Mayıs 2022 (6)
- Nisan 2022 (4)
- Mart 2022 (4)
- Şubat 2022 (5)
- Ocak 2022 (6)
- Aralık 2021 (6)
- Kasım 2021 (3)
- Ekim 2021 (5)
- Eylül 2021 (8)
- Ağustos 2021 (7)
- Temmuz 2021 (7)
- Haziran 2021 (4)
- Mayıs 2021 (11)
- Nisan 2021 (7)
- Mart 2021 (6)
- Şubat 2021 (6)
- Ocak 2021 (8)
- Aralık 2020 (7)
- Kasım 2020 (4)
- Ekim 2020 (9)
- Eylül 2020 (12)
- Ağustos 2020 (7)
- Temmuz 2020 (10)
- Haziran 2020 (13)
- Mayıs 2020 (6)
- Nisan 2020 (11)
- Mart 2020 (4)
- Şubat 2020 (9)
- Ocak 2020 (6)
- Aralık 2019 (2)
- Kasım 2019 (5)
- Ekim 2019 (15)
- Temmuz 2019 (9)
- Mayıs 2019 (4)
- Nisan 2019 (32)