TEK YÜREK

Bu sabah değerli siyasal bilimci Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu’nun Ruhat Mengi’ye verdiği röportajı okudum. Çok beğenerek kendisini takip ettiğim hocamız ile yapılan konuşmanın ana başlığı şu idi:

Toplum tamamen ayrıştırıldı, bu sürdürülebilir bir şey değil. Bu böyle giderse biz milli devlet olarak yolumuzu sürdüremeyiz.

Dün akşam ise Galler ile yapılan milli maçımızda ülkemin genç futbol takımını keyifle izlerken Arda’nın attığı golden sonra kamera türübünlere döndü. Bir an için insanların arasındaki tüm ayrışmalar, sosyal, ekonomik ve siyasi görüş farklılıkları silindi, milli birliğimizi temsil eden ay yıldızlı bayraklar yeri göğü kapladı, hep bir yürek olduk ve bağırdık:

Türkiye, Türkiye…

Benim ruh Birliğine susamış, dünyada daha iyi bir yer isteyen, dünyanın en önemli coğrafyasında kurulmuş güzel ülkem, içim burkuldu.

Bence seyircimizin takımımıza verdiği olağan üstü bu destek aslında içimizde var olan başka duyguları da temsil ediyor, iyinin, güzelin ve daha ileri bir dünyanın parçası olmak istiyoruz.

Ama tüm bunları Milli Devlet kimliğimizi sürdürerek istiyoruz, içinde her rengin ve her sesin gök kuşağının renkleri gibi iç içe geçmiş olduğu bir üst bilinç istiyoruz.

Soru şu: Bugünkü siyaset kurumları ile bu mümkün mü?

Dün akşam milli takımımızda bir çok değişik kulüpten oyuncumuz vardı, hepsi bir kırmızı beyaz forma ile tek yürek olmuştu.

Soru şu: Ne yapılırsa Türkiye için onu birleştiren, kaynaştıran bir siyasi yapı mümkün olur?

Neyin olmayacağını biliyorum, mevcut siyasi anlayış ve partilerle olmaz.

Neyin olması gerektiğine gelince genç insanların yepyeni bir siyasi anlayışın temellerini atması gerekiyor.

Dün akşam gördüm, Türkiye daha iyiye layık ve susamış.

Arda’nın golünü seyrederken hepimiz Milli Takımdık, ne dersiniz?

Kategoriler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir