ÖZKAN UĞUR ve ERKİN KORAY

Çok yakın bir zamanda birbirinden güzel iki güzel insanımızı kaybettik.

Geçenlerde yaptığım bir paylaşımda Yalçın YILDIZ bey bana şu soruyu sormuştu:

Türkiye’nin mevcut zorluklarla başa çıkmasını sağlayacak anlamlar neler olabilir?

Bence o anlamlar bu iki insanın, Özkan Uğur ve Erkin Koray’ın kişiliklerinde aranabilir.

Her ikisi de her yaşta, her görüşte insanın sevgisini kazanmış insanlar.

Her ikisi de toplumun sesini, ruhunu ortak bir mecrada, müzik ile ifade ettiler.

Her ikisi de içinde yaşadıkları toplumun empoze ettiği kalıpları sorguladılar.

Her ikisi de insanlara yakın oldular, kimseye tepeden bakmadılar, doğru bildikleri işi doğru şekilde yaptılar.

Robert Frost’un Erdal Ceyhan tarafından çevirisi yapılan şiirinde olduğu gibi:

Böylece yürüdüm gün ve gece
Yapraklar içinde tek başıma sessizce
Günler boyu böylece yol aldım
Yolun sonunu bile bile,sordum kendime
Bir daha geri dönecek miyim, diye. İşte bir feryatla haykırıyorum,
Çağlar ve çağlar ötesine
Ormanda yol ikiye ayrıldı
Ve ben daha az yürünenine saptım
Ve bütün olanlar da bu yüzden oldu.

Yalçın beyin sorduğu soruya cevap vermek istiyorum.

Ülkemizin kalıplar dışında düşünen, ilkelerine göre yaşayan ve herkesi kucaklayan cesur ve kararlı insanlara ihtiyacı var.

Türkiye’nin bugün sorgulaması ve yenilemesi gereken bir çok kurum ve inanç var.

Erkin Koray bir şarkısında şöyle diyor:

Anladın mı evladım?
Bu dünyada neler var
Kazanacağım derken
Başı kaybetmek de var

Özkan Uğur ise bir şarkısında şunu söylüyor:

Aynada dün gece bir resim gibi
Yüzümü yeniden çizmek istedim
Yılların o derin çizgilerini
Gönlümce boyayıp boyayıp silmek istedim

Kısacası dostlar, insanlarımızı dinlemek, anlamak ve birlikte yeni bir dünya yaratmak zorundayız, bu insanların bize bıraktığı en önemli şey bence bu.

Siz ne dersiniz?

Kategoriler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir