Bir çok kişi bilmez ama benim uzun yıllardan beri sürdürdüğüm bir Jazz radyo programım var, jazz hakkında aradığınız her türlü haberi, bilgiyi alabileceğiniz dünya çapında bir web sitesi üzerinden yayın yapıyoruz.
Bu haftaki konuğum çok değerli bir müzik insanı olan Mehmet Ali Sanlıkol.
2015 senesinde Grammy müzik ödüllerinde finalist olan Mehmet Ali Sanlıkol (D.M.A.), annesi Fethiye Sanlıkol’dan 1992 senesine kadar piyano ile klasik Batı müziği dersleri alıp sonraki yıllarda Aydın Esen ile çalışmalarını sürdürdü. Sanlıkol, 1997’de Berklee College of Music’te lisans derecesini jazz Kompozisyon ve Film Müziği branşlarında tamamladı. 2000’de New England Konservatuarı’nda yüksek lisans derecesini Jazz Kompozisyon branşında tamamlayan Sanlıkol, aynı okulda doktora derecesini Kompozisyon alanında yaparken agırlıklı olarak klasik Osmanlı/Türk müzikleri konusunda çalıştı.
Sanlıkol şu an Boston’da New England Konservatuvarı’nda profesör olarak vazife yapmaktadır ve besteci/icracı olarak beraber çalıştığı isim ve topluluklar arasında Bob Brookmeyer, Dave Liebman, Billy Cobham, Gil Goldstein, Esperanza Spalding, Anat Cohen, Antonio Sanchez, Miguel Zenon, Tiger Okoshi, The Boston Camerata, A Far Cry yaylı orkestrası, American Composers Orchestra, The Boston Cello Quartet, Okay Temiz, Erkan Oğur ve Birol Yayla bulunmaktadır. Kendisi aynı zamanda New England Konservatuvarı bünyesindeki Intercultural Institute’ün direktörlüğünü, Bursa’daki Nilüfer Belediyesi Dr. Hüseyin Parkan Sanlıkol Müzik Enstrümanları Müzesi’nin proje yönetmenliğini ve Boston’da Robert Labaree ve Serap Kantarcı Sanlıkol ile birlikte kurduğu DÜNYA ismindeki kültür/sanat vakfının da başkanlığını yürütmektedir.
Linkedin iş yaşamı konularını ele alan bir sosyal medya, ama Mehmet Ali Beyin öyküsünden herkesin alabileceği dersler var.
Kendi yeteneklerini keşfederek yüreğinin çağırdığı yönde yılmadan azimle çalışmış ve ilerlemiş. Bu süreçte kendisine bir başka müzik dehası olan Aydın Esen destek olmuş.
Önce gerçek dünya müziği olan Jazz müziğinde önemli bir yere gelmiş ve Amerika’nın önemli müzik okullarından birisinde hoca olmuş.
Sonra kendi öz kültürünün müziğini yeniden keşfetmek ve ondan hareket ederek jazz müziğine çok özgün bir renk ve ses getirmiş.
Farklı kültürler arasında güçlü köprüler oluşturan bir müzik yaratmış. Jazz dünyada tüm müzikleri kucaklayabilen, bir şeyler alabilen ve onlara bir şeyler katabilen tek evrensel müziktir, oraya yeni bir nefes getirmek kolay değildir.
Şu an Mehmet Ali Jazz dünyasında çok önemli bir yere sahip.
Albümde rahmetli Erkin Koray’ın Estarabim adlı efsane parçası da yer alıyor.
Benim ondan çıkardığım en önemli ders şu:
Türkiye ancak kendi öz kültüründen hareket ederek dünyaya özgün ve değerli bir şeyler katabilir, dünyada önemli bir yere sahip olabilir.
Umarım bu yazı Türkiye’nin yeni bir gelecek aradığı şu günlerde hepimize ışık olur.