KURBAN BAYRAMI SÜRERKEN-2 (2023)

Bayram bitti bitiyor, pazartesi günü tekrar kaldığımız yerden başlayacağız.

Bir haftalığına derin dondurucuya emanet ettiğimiz konuları yeniden masada göreceğiz ve buzlar çözüldükçe gerçekler karşımızda belirginleşecek.

Değerli siyaset bilimci Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu benim her zaman ilgiyle takip ettiğim bir hocadır. Ersin hocamız duygularıyla değil bilimsel siyasi araştırmaların sonuçlarına göre yorum yapan bir insan.

Edgar Şan tarafından sunulan Siyasetname adlı programda Ersin Hoca çok önemli bir tehlikeye dikkat çekiyor.

Türkiye günümüzde birbirinden tamamen farklı, birbirine hasım ve hiç bir ortak değeri paylaşmayan iki seçmen kitlesine ayrılmış durumda. Bu iki kitle ortak ilkelere ve kamu yararına çalışmaya uygun değil. Böyle bir ayrışmanın sonucu ise yakın bir gelecekte birlikte yaşamayı mümkün kılmayacak.

Linkedin ortamında siyaset konuların ortaya getirilmesini doğru bulmuyorum ancak siyaset linkedinde konuşulan, tartışılan her şeyin temelini oluşturuyor.

Eğer bir ev yanıyorsa öncelikle insanların yangından kurtarılması ve evin söndürülmesi gerekir.

Bence ev yanarken iş yaşamındaki yönetim meseleleri, liderliğin incelikleri, başarılı satış teknikleri, koçluk Mentorluk gibi konular öncelikli değil.

Rahmetli Vehbi Koç şöyle demişti; Vatanım varsa ben de varım.

Acaba bugün sağ olsa acaba ne derdi?

Ben her zaman siyah ve beyazın arasındaki grinin tonlarını fark etmeye çalışırım. Gerçekler her zaman aralarda bir yerdedir.

Ülkemin bu bölünmüşlüğünün sonunda kimseye bir faydası olmadığını, Türkiye’yi geliştirip güçlendirmediğini çok iyi biliyorum.

Bir çağırı yapıyorum:

Lütfen sizden çok farklı düşünen, siyasi görüşlerini ve insani değerlerini paylaşmadığınız insanlarla yeni diyaloglar kurun, kuralım, birlikte yaşamak zorunda olduğumuzu, birbirimize karşılıklı bağımlı olduğumuzu hatırlatın hatırlayın.

Milli maçlarda duyduğumuz coşkuyu ve sevgiyi hatırlayalım, tüm farklılıklarımıza rağmen ancak birlikte bir orman kadar güçlü ve ulu olabileceğimizi düşünelim.

Ekonomik krizler de, programlar da gelir geçer, döviz bir iner bir çıkar, gün gelir unutulur ama gönül yarası unutulmaz.

Tatil bitti, şimdi düşünme, çalışma, yeniden ülkemizi inşa etme zamanı.

Bir sözde tüm siyaset erbabına, Mevlana demiş, ne güzel söylemiş:

Gönül almayı bilmeyene ömür emanet edilmez.

Kategoriler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir