Bugün bayram, bir an durup soluk alma ve düşünme zamanı.
Nerden geldik, nereye vardık ve nereye doğru gidiyoruz?
Bunaltıcı bir hızla değişen bir dünyaya adapte olmaya çalışırken insan bu soruları soramıyor olabilir de.
Bayramlar aynı zamanda kırgınlıkların unutulup insanların yeniden barışarak yaşama devam etmeleri için de bir fırsat. Ailelerin hatırlanıp bir araya gelinen zamanlar.
Bayram demek yaşama yeniden bakarak yeni bir ruh ile yeni denizlere açılmak demek.
Ben bu Bayramı en az bir araya geldiğim insan olan kendimle geçiriyorum ve düşünüyorum.
Rahmetli Suna Kıraç Hanımın kitabında dediği gibi benim de ömrümden büyük hayallerim var.
Yaşadığımız tüm karmaşayı kucaklıyorum çünkü büyük usta Leonardo Da Vinci’nin dediği gibi güzelliğe giden her şey karmaşanın içinde olgunlaşıyor.
Rahmetli Şevket Süreyya Aydemir’in kitabı Suyu Arayan Adam’daki gibi siyasal idealleri arayacağım.
Mahatma Gandhi’nin yolundan gideceğim, dünyada görmek istediğim değişim ben olacağım.
Rahmetli Türkan Saylan’ın şu derin güzel sözleri yolumu aydınlatacak;
Eğer bir yerlerde bilime, demokrasiye, barışa, aydınlığa aç bir çocuk senin ışığını bekliyorsa sönmeye hakkın yoktur.
Güzel ülkeme bu bayram günü bakarken o çocukları görüyorum, ışığı taşımakta devam edeceğim.
Tüm Linkedin dostlarıma onları milliyet, dil, din ve görüş farklılıklarına göre ayırmadan güzel bir bayram diliyorum.
Her gün bir çok insanla konuşuyorum ama meğer en zor olanı kendinle konuşmakmış.