Dün çok özel bir gün yaşadık. ICF Türkiye tarafından düzenlenen 8. koçluk konferansı, Koçlukta Toplum 5.0’a doğru Geleceği Birlikte Yaratmak gerçekleşti.
Önce bir teşekkür ile başlamak istiyorum. Bu konferansın hazırlanmasında emeği geçen tüm ICF Türkiye Yönetim kurulumuzu Başkanımız Nuray Akmeriç’in şahsında kutluyor ve teşekkür ediyorum. Harika bir başlangıç, nefes nefese, birbirinden yetkin konuşmacılar, su gibi akıp giden 8 saatlik bir maraton.
ICF Türkiye Koçları bu konferans ile kendilerine yeni bir vizyon açıyorlar ve misyon ediniyorlar.
Gittikçe daha hızlı değişen bir dünyada toplumların bu değişime adapte olarak kaçınılmaz şekilde değişmeleri gerekiyor. Ancak bu değişim için önce insanın birey olarak değişmesi ve adapte olması gerekiyor.
Dün yeni bir dünyaya doğru evrilirken nasıl insan odaklı dijital değişimi yaratabiliriz sorusunun cevapları üzerine konuşuldu.
Koçlara bu değişimde düşen en en önemli görev insanlarda var oluş nedenleri üzerinde bir farkındalık yaratmak olarak tarif edildi. Bunun uzantısı olarak her türlü girişimcilik ve inovasyon konularında kişilere destek olmak, değişimi yönetecek ve yayacak yeni liderlerin yetişmesine katkıda bulunmak var.
Prof. Peter Hawkins bu sürecin üç adımını şöyle sıraladı:
Learning, Öğrenme
Teaming, Takım olma
Partnering, Birlikte çalışma
Ben tüm gün yağan yağmurun sesini yemyeşil bir ortamda dinlerken içinde olduğumuz Türkiye gerçeğini düşündüm, bir ara ICF Türkiye ortak platformuna şöyle yazdım:
Sanki Mars’ta kurulmuş bir insan kolonisinden yapılan yayını çorak bir dağ başında eski model bir transistörlü radyo üzerinden dinliyormuş gibi hissediyorum.
Konferansın beş teması ise şöyle idi:
- Birlikte değer yaratmak
- Kapsayıcı bir bütün olabilmek
- Eşit ve adil bir toplum yaratmak
- Birlikte dayanıklı ve esnek olabilmek
- Doğaya saygılı bir yaşam.
Bir Koç olarak bu gündemle bana gelen bir danışmana şunları sormak isterdim:
- Bunun önemini Türk toplumuna nasıl etkili olarak aktarabiliriz?
- Böyle bir misyon için başka hangi kurum ve kuruluşlarla iş birliği yapabiliriz?
- Bu yönde hangi AKILLI hedefleri belirleyebiliriz?
- Hangi eylem adımları ile başlamalıyız?
Eyleme geçirilmeyen düşünceler ve niyetler sadece hayaldir.
Benim önerim bu toplantının ardından tekrar bir araya gelinmesi, o toplantıya toplumun farklı kurumlarının davet edilmesi ve Türkiye için yeni bir gelecek vizyonu oluşturulması. En önemlisi de Türk siyasi partilerinin hepsinin bu toplantıya davet edilmesi.
Bazı arkadaşlarım bana şaka yollu soruyorlar, bu değişimde Jazzında bir rolü olur mu, cevabım evet çünkü Jazz zaten yanlış notanın olmadığı, sürekli yaratıcılığın, gelişimin, iş birliğinin, birlikte yaratmanın ve adapte olmanın en gözle görülür halidir.
Ben olsam 6. madde olarak şunu yazardım:
Jazzdan ilham alan bir değişim. (Bu bir şakadır ama neden olmasın?)
Konferansın sponsorlarına da tüm güzel destekleri için teşekkür ederim.
Bir kere Koç olan galiba yaşadıkça emekli olamayacak gibi gözüküyor, daha yapılacak çok şey var.