İŞİNİ TUTKUYLA YAPMAK ÜZERİNE

Üstad Konfiçyüs zamanında söylemiş:

Eğer sevdiğin işi yaparsan, hayatın boyunca bir kez bile çalışmış olmazsın.

Bunca yıllık iş yaşamımda ve koçluk dönemimde bir çok değişik kültürden ve milletten insan tanıdım.

Bunlar içinde beni en çok etkileyenlerden bir Chicago şehrinin Evanston beldesinde tanıdığım genç bir itfaiyeci oldu.

Amerika’da mahalli yangın söndürme grupları yılın bazı günlerinde içinde oldukları semtin sakinlerine kapılarını açarlar. Herkes çocukları ve torunları ile itfaiyecilerin garajlarına gelir. Diğer esnaf bu aktivite için yiyecek içecek katkısı yapar. Çocuklara yangın nedir, nasıl tedbirler alınır, nasıl söndürülür anlatılır. Çocuklar yangın söndürme araçlarına binerler, pizzalar yenilir, kolalar içilir, kısacası muhteşem bir şenlik yaşarken öğrenirler.

Amerikan yangın söndürme kamyonları çok görkemlidir, pırıl pırıl renkleri, kromajları ve tasarımları ile insanı etkilerler. Yolda sirenlerini öttürerek ışıklar saçarak giderken yol onlarındır hatta dünya onlarındır.

Böyle bir tanıtım gününde genç bir yangın söndürme görevlisini çocuklara kamyonunu anlatırken dinledim.

Sanki Apollo uzay aracını anlatır gibi kendinden geçmiş anlatıyordu. Ne yaptıklarını, neden ve nasıl yaptıklarını anlatırken ünlü Amerikan Generali Patton gibi kendinden emin bir hali vardı. İtfaiye aracı ile ruhsal boyutta birleştiğini düşündüm. Adeta kamyon onun babasının malı idi, o kamyonu onun elinden alabilecek bir insan evladı henüz doğmamıştı.

O genç insanın heyecanı, beni kendi gençlik yıllarıma götürdü. Ben 1980’li yılların ihracat ordusunda görev yaptım. O heyecanı içimde yaşadım. Kendi ülkemin ürünlerini yurt dışında tanıtmak, satmak için hepimiz Allah’ın unuttuğu ülkelerde elimizde çantalar broşürler kapı kapı dolaştık.

İnsanın yaptığı işe gönlünü ve ruhunu vermesi önemli, büyük başarılar böyle kazanılıyor. Ancak o ruhu oluşturacak ortamı, bilinci ve motivasyonu da yaratmak gerekiyor.

Ülkemizin günümüzde en çok ihtiyacını duyduğu şey de bu ruh. Seçim döneminin karmaşası biter bitmez tekrar insanlarımızın enerjisini bir ortak başarı öyküsüne kilitleyecek bir anlayışa ihtiyacımız var.

Türkiye’nin sorunları büyük ama onların üstesinden gelecek potansiyeli de çok büyük.

Biz neyi istiyoruz iyi düşünmek lazım.

Ne yaparsak hangi ortamı yaratırsak genç insanlarımızı motive eder ülkemizi yürekten inanarak çalışmaya ikna edebiliriz?

Seçimler gelir geçer, yaşam kaldığı yerden devam eder.

Kategoriler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir