BİR APPLE DÜKKANINDAN İLHAMLAR

Bu gördüğünüz fotoğraf Chicago’daki bir Apple dükkanından, yeni telefonları teşhir eden bir vitrinin azıcık soyut bir perspektiften yorumu. Fiyatlara bakarak moralimi bozmak istemedim çünkü memleketten gelen haberler hiç iç açıcı değil, hani şarkıda olduğu gibi bize düşen artık şöyle olacak:

Seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli…

Benim şu an bulunduğum yer ile Türkiye arasında 9 saat fark var, gözümü açıp haberlere baktığım sırada Titanik biraz daha su almış oluyor.

Ben burada değişik şeyler okuyarak günlük meselelerden uzak kalmaya çalışıyorum.

Burada okuduğum Worth adlı dergi eskiden dünyanın en güçlü iş insanları ile röportaj yaptıklarını ancak bugün güç kavramı yerine Değer katan insan kavramına döndüklerini söylüyor. Artık şirket ortaklarına en yüksek katkıyı sağlamak hedef iken günümüzde hedef daha geniş düşünülüyor. Çalışanlarına, müşterilerine, ortaklarına, içinde yaşadığ topluma, ülkeye ve doğaya katkı yapan şirketler saygı ve ilgi görüyor. Dergide bu konudaki iyi örneklerden birisi olarak Chobani yoğurtlarının kurucusu Hamdi Ulukaya gösteriliyor, gerçekten gurur verici.

Creative Conspiracy adlı bir kitap yaratıcılık hakkında yanlış bilinen şeylerden bahsediyor:
1-Takımlar bireylerden daha yaratıcıdırlar
2-Takımların yaratıcılıklarını geliştirmek için kuralları ve ölçüleri yokedin.
3-Kalite peşinde koşmak miktar peşinde koşmaktan daha çok yaratıcılık getirir.
4-Yeni fikirler yaratmak için aktif beyin fırtınası gereklidir.
5-Beyin fırtınası yapan takımlar birbirlerine yakın olmalı ve sınır tanımamalıdırlar.
6-Takım üyeleri önce birlikte beyin fırtınası yaparak yaratıcı düşünceyi başlatmalı daha sonra tek olarak çalışmaya devam etmelidir.
7-Takım oyununa yatkın olanlar daha bencil olanlardan daha yaratıcıdırlar.
8-İnsanları duygularını sakinleştiren duygular onları harekete geçiren kızgınlık, korku ve mutluluk gibi duygulardan daha çok yaratıcılığa yol açar.

Ve, meğer bunların hepsi yanlışmış.

Ülkemiz yanıyor, insanlarımız şaşkın ve ne yapacaklarını bilmiyorlar.
Önce bunu kabul etmek zorundayız. Sonra da yangın sönünce neleri yanlış yaptığımızı neleri farklı yapmamız gerektiğini anlayıp yeniden yola çıkacağız.

Bütün bu çöküntünün ağır bir siyasi sebebi var ama o konuda yazmak için Linkedin doğru ortam değil. Tek söyleyebileceğim şey Türkiye’nin bütün kurumlarını yeniden ve daha güçlü bir şekilde kurmak zorunda olduğumuz. Bunu yaparken de öncelikli olarak ortalama insanımızın eğitim ve kültür seviyesini modern toplumların gereksinimlerine göre yeniden tasarlamak zorundayız.

Türkiye’nin de doğru bildiği bir çok yanlış var, onları açık yüreklilikle kabul ederek yola çıkma zamanı geldi.

Ben bugün yeniden Apple dükkanına gitmek istiyorum, fiyatları öğrenmemek beni güçlü yapmıyor, ama eğer bedelini bilirsem belki de o parayı kazanabilmek için neler yapmam gerektiğini farkedebilirim.

Her gelişim doğru bildiklerimizi unutarak başlayabilir.

Siz neleri yeniden düşünmek ve bu yeni dönemde neleri farklı yapmak istersiniz?

Kategoriler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir