30 AĞUSTOSTA ATATÜRK’Ü ANARKEN
Bugün 30 Ağustos Zafer Bayramını her yıl olduğu gibi coşkuyla kutluyoruz. Ancak benim önerim bu sefer sadece kutlamayıp bu zaferin nasıl kazanıldığı üzerine birlikte düşünmemiz.
Linkedin üzerinde yönetim, stratejik planlama, harekete geçme ve motivasyon gibi konularda bir çok ilginç paylaşım var. Aslında 30 Ağustosta kazanılan zaferimize yüzeysel kutlamaların ötesine geçerek biraz derinden bakabilsek, insanlarımızı bu yönde düşünmeye motive edebilsek öğrenebileceğimiz o kadar çok şey var ki.
Motivasyon, liderlik becerileri, çevik yönetim, takım oyunu, harekete geçme, kaynakların etkili ve verimli kullanımı, diplomasi ve askeri gücü ustalıkla gerektiği yerde doğru kullanma, insanları ortak bir duyguda, bir büyük amaca yönelik olarak birleştirme, daha bir çok şey bu zaferin öyküsünde mevcut.
Bana göre 30 Ağustos zaferinde duygular ve akılın, hayaller ve gerçeklerin nasıl birlikte var olabildiğini, nasıl birbirlerini beslediklerini görebiliyoruz. Ayrıca bu olaydan öğrenilebilecek şeylerin MBA programlarının önemli bir parçası olabilme potansiyeli var.
Bunları düşünmeden sadece bayrak asarak ve sokaklarda şarkı söyleyerek, coşkuyla yürüyerek zaferimizi kutlayabiliriz. Ancak sadece bunları yaparak o büyük zafere giden yolu çizen yüksek akılı anlayamayız.
İçinde olduğumuz zor günlerde ise o akıla her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.
Başka ülkelerin ve kültürlerin yarattığı iş kültürlerini öğrenmenin yararına inanıyorum. Ama kendi tarihimizden ve kültürümüzden kaynaklanan bir yönetim anlayışının da dünyaya önemli katkılar sağlayabileceğine inanıyorum.
Mesela “hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır” sözünü düşünelim, bu taktik düşüncenin iş yaşamında nasıl bir karşılığı olabilir?
Ben kendime göre bu sözü iş hayatında esneklik ve çeviklik kavramlarının önemi olarak yorumluyorum, sizler de farklı düşüncelerinizi lütfen paylaşın.
Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı, minnet ve şükranla anıyorum.
Ve bir de sorum var:
Atatürk’ü kendi insanlarımıza nasıl daha iyi anlatırsak özlediğimiz bir Türkiye’ye kavuşuruz?
Merak etmeye değer mi sizce?
Kategoriler
- Annem (2)
- Deprem (7)
- Eğitim (31)
- İş Hayatı (28)
- Kişisel Düşünceler (163)
- Koçluk (55)
- Koronavirüs (14)
- Liderlik (10)
- Müzik (4)
- Spor (10)
- Takım Oyunu (4)
- Teknoloji (6)
Arşivim
- Nisan 2023 (5)
- Mart 2023 (7)
- Şubat 2023 (4)
- Ocak 2023 (3)
- Aralık 2022 (4)
- Kasım 2022 (10)
- Eylül 2022 (3)
- Ağustos 2022 (4)
- Temmuz 2022 (6)
- Mayıs 2022 (6)
- Nisan 2022 (4)
- Mart 2022 (4)
- Şubat 2022 (5)
- Ocak 2022 (6)
- Aralık 2021 (6)
- Kasım 2021 (3)
- Ekim 2021 (5)
- Eylül 2021 (8)
- Ağustos 2021 (7)
- Temmuz 2021 (7)
- Haziran 2021 (4)
- Mayıs 2021 (11)
- Nisan 2021 (7)
- Mart 2021 (6)
- Şubat 2021 (6)
- Ocak 2021 (8)
- Aralık 2020 (7)
- Kasım 2020 (4)
- Ekim 2020 (9)
- Eylül 2020 (12)
- Ağustos 2020 (7)
- Temmuz 2020 (10)
- Haziran 2020 (13)
- Mayıs 2020 (6)
- Nisan 2020 (11)
- Mart 2020 (4)
- Şubat 2020 (9)
- Ocak 2020 (6)
- Aralık 2019 (2)
- Kasım 2019 (5)
- Ekim 2019 (15)
- Temmuz 2019 (9)
- Mayıs 2019 (4)
- Nisan 2019 (32)