Yarın benim doğum günüm, kaç yaşıma girdiğimi söylemeye dilim varmıyor, insan nasıl hissediyorsa o yaştadır dense de bedenimiz bize arada sırada ardımızda bıraktığımız yılları hatırlatıyor.
Biliyorum ki Linkedin dostlarımdan bir kısmı yarın bana kutlama mesajları gönderecek.
Bu yıl 17 yıldan beri can yoldaşımız olan kedimiz Memba’yı kaybettik. Kutlama mesajı göndermek isteyecek dostlarımdan bir ricam var.
Doğum günümde sevgili kedimiz Membayı anmak istiyorum. Mümkünse yarın çevrenizde veya evinizde yaşayan küçük dostlarımıza mama verin, su verin, başlarını okşayın ve “Bu Memba İçin” deyin.
Eski Mısır kültüründe kediler kutsal sayılırdı, ben de onlar gibi düşünüyorum ve kedilerin ruhlarının da bizimle yaşamaya devam ettiğini düşünüyorum.
Yeni yaşıma gelince, yeni planlarım var, koçluk konusunda yeni bir eğitim alacağım, eski eğitim sunumlarımı yeniden gözden geçirerek geliştireceğim, Türkiye dışına açılmak ve çalışmak istiyorum çünkü ben Türk kültürünün koçluğa çok daha derin bir boyut getirebileceğine inanıyorum. Az ama anlamlı koçluk iş birliği projelerim var, onları geliştireceğim.
27 Ekimde ICF Converge 21 de “Jazz müzisyenlerinden koçluk için ne öğrenebiliriz?” adlı sunumum var, daha sonra 3 Kasımda bu sunumu Türkçe olarak ICF Türkiye’de yapacağım. Bu sunumlarda yaşamımın iki farklı gibi gözüken dünyalarının birbirlerine nasıl ilham verdiğini anlatacağım.
Radyo programım “Evde Çalamadıklarım” bu sabah itibarı ile 2.500.000 dinleyici sayısını aştı, yeni konuklarla bu programımı devam ettireceğim.
Radyo Cazkolik – Tunçel Gülsoy – Evde çalamadıklarım – Emin Fındıkoğlu ile concision albümü üzerine
Kısacası sevgili arkadaşım Hüseyin Cimşit’in dediği gibi daha önümüzde 150 yılımız var, yapacak iş çok. İnsanlığın derdi bitmez, bu durumda biz koçlara da daha çok iş düşüyor, insanların farkındalık seviyelerini arttırabilirsek daha anlamlı, bilinçli ve güzel bir dünya yaratmak için el ele verebiliriz.
Tüm Linkedin dostlarıma güzelliklerle dolu bir hafta diliyorum.