Yarış başlıyor, bu hafta sonu üniversite giriş sınavları var.
Üniversiteler ve sınavları hakkında bir kaç şey söylemek istiyorum, önce veliler ile başlayayım.
Halil Cibran der ki:
ÇOCUKLARINIZ
Çocuklar sizin çocuklarınız değil,
Onlar kendi yolunu izleyen
‘hayat’ın oğulları ve kızları.
Sizin aracılığınızla geldiler
ama sizden gelmediler
Ve sizinle birlikte olsalar da sizin değiller
Onlara sevginizi verebilirsiniz,
düşüncelerinizi değil
Çünkü onların da kendi düşünceleri vardır.
Bedenlerini tutabilirsiniz, ruhlarını değil
Çünkü ruhlar yarındadır.
Siz ise yarını düşlerinizde bile göremezsiniz.
Siz onlar gibi olmaya çalışabilirsiniz
ama sakın onları
Kendiniz gibi olmaya zorlamayın
Çünkü hayat geriye dönmez
dünle de bir alışverişi yoktur.
Siz yaysınız, çocuklarınız ise
sizden çok ilerilere atılmış oklar.
Okçu, sonsuzluk yolundaki hedefi görür
Ve o yüce gücü ile yayı eğerek
okun uzaklara uçmasını sağlar.
Okçunun önünde kıvançla eğilin
Çünkü okçu, uzaklara giden oku sevdiği kadar
Başını dimdik tutarak kalan yayı da sever.
Büyükler lütfen çocuklarınızın hayallerine saygı duyun, onları samimiyetle dinleyin.
Sonra gençler için bir şeyler söylemek isterim:
Üniversiteler de diğer tüm okullar gibi bir insan olma yolunda çıktığınız yolculukta geçmeniz gereken köprülerdir, bazen birini bazen diğerini kullanabilirsiniz, gün gelir köprü yoktur, siz bir tane yaparsınız, gün gelir sudan yüzerek geçmeniz gerekir.
Sizler yürümek istediğiniz yolda korkmadan yürüyün, üniversitelerden güzel şeyler alabilirsiniz ama ondan ne istediğinizi ve neyi aradığınızı bilmiyorsanız hiç bir üniversite size fayda getirmez.
Ailelerinizden destek de alın fikir de alın ama unutmayın, yaşam sizin yaşamınızdır, onu anlamlı bir şekilde yürümek sizin sorumluluğunuzdur.
Üniversite sınavında tüm genç kardeşlerime başarılar diliyorum.