Türkiye seçim havasına girdi.
14 Mayıs günü ülkemiz için bir dönüm noktası olacak, seçimleri kimin kazanacağına dair değişik ön görüler var, benim üzerinde durmak istediğim şey 14 Mayısa kadar olan süreç değil, 14 Mayıstan sonraki dönem.
Seçime kadar bir çok sıkıntılı gün yaşayacağımızı biliyorum, ama ne olması gerekiyorsa onun olacağına ve ülkemiz için hayırlı olacağına inanıyorum.
Ama 15 Mayıs günü seçim sonuçları belli olunca ertelediğimiz tüm meseleleri karşımızda bulacağız. Depremin getirdiği maddi ve manevi kayıplar, ekonominin olumsuz durumu, yanı başımızdaki büyük savaş, yağmursuz geçen kışın getireceği su sıkıntısı ve daha bir çok sorun bizi bekliyor.
Bu sorunları çözmek ise siyasetin ayrıştırdığı bizim insanlarımıza düşecek, seçimlerde birbiri ile çok sert şekilde çatışacağından emin olduğum bizim insanlarımıza.
Bir Koç ve eğitmen olarak her gün değişik kesimlerden insanlarla tanışıyorum, bu insanlar sosyal medyada okuduğumuz, gerçekten görmediğiniz ve dokunmadığınız insanlar değil, kanlı canlı insanlar. Yaşıyorlar, çalışıyorlar, aileleri var, okutacak çocukları var, hayalleri var.
Bu insanlar kendi ülkelerinde huzur içeresinde yaşamak, ailelerinin ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri işlerde çalışmak isteyen, saygıdeğer vatandaşlar olarak davranılmasını bekleyen insanlar.
Onlarla çalıştıkça, onların dünyalarına girdikçe kendimi çok iyi hissediyorum. Onların bakışlarında gördüğüm güzel bir gelecek beklentisi bana büyük bir güç veriyor.
15 Mayıs günü yaşam aynen kaldığı yerden devam edecek, fırınlar ekmek yapacak ve seçimlerini yapmış tüm vatandaşlar hangi görüşten olursa olsunlar bir arada yaşamaya devam edecekler.
İnsanlar siyasi partileri beğenebilirler, destekleyebilirler ama insanlar o partiler değildirler.
Partiler gelir, partiler gider ama yaşam devam eder. Hiç bir çatışma sonsuza kadar süremez.
Her elem kurtuluşla son bulur.
Çoğu zaman insan toplulukları için aynı gemideyiz metaforu kullanılır ama Taksim meydanında gördüğüm bu tramvay bende farklı bir çağrışım yaptı, belki de aynı tramvaydayız demek daha doğru bir tanımlama olabilir, herkesin aynı mekanda olduğu, kiminin oturduğu kiminin ayakta olduğu ve bazılarının da üzerine asıldığı bir tramvayda olabiliriz. Neresinde olursak olalım tramvay tüm gücüyle bizi istediğimiz yere götürecek, korkacak bir şey yok.
Ama yapacak çok işimiz var, ya birlikte yapmayı başaracağız ya da bir sonraki tramvay durağa gelmeyecek.
Benim siyasetten anlamadığımı söyleyebilirsiniz, doğrudur da, ama insanlığın tarihsel gelişimi konusu her zaman ilgimi çekiyor ve gelişimler her zaman uzun zaman alıyor.
Merak etmeyin, bu tramvay ben çocukken bizi taşıyordu, torunlarımızı da taşıyacak kadar güçlü.