TRABZON VAKFIKEBİR TEREYAĞI İLE YAPILMIŞ BİR PİLAVDAN HATIRLADIĞIM ŞEYLER

1975 yılında ailece bir Karadeniz gezisi yapmıştık.
Rahmetli babam Ordu’lu idi, yıllar sonra ailesini almış doğup büyüdüğü yerlere götürmüştü.
Bu seyahate sırasında yolumuz Trabzon’a da düştü. Orada babamın ilk okul arkadaşı Muzaffer Hamle beyin evine yemeğe davetli idik.

Bilenler bilir, Trabzon’un Vakfıkebir ilçesininin çok tanınmış lezzetli bir tereyağı vardır.
Evin hanımı o gün sofraya birçok şey çıkarttı ama o zamandan beri yaklaşık yarım asır geçti ben hala o gün yediğim beyaz pirinç pilavını hatırlıyorum.

Çok lezzetli bir pilav yedik, mis gibi tereyağı kokuyordu ve yemeye doyamıyordunuz. Yanına veya üstüne bir şeyler koymak anlamsız kalıyordu. Bir ayran ile yendiğinde mükemmel bir yemek oluyordu.

Ben yemek yapma konusunda omlet yapmaktan fazla ileri gitmiş bir insan değilim ama beni tanıyanlar bilir iş yemek yemeğe gelince birinci ligde top koşturabilirim.

Ev sahibemize sordum, bu pilavın lezzetinin sırrı ne?

Kadıncağız cevap verdi, iyi pirinç, iyi su, iyi tereyağı ve tuz, hepsi bu.

Evet hepsi bu idi ama orada kelimelere yansımayan başka bir şeyler de vardı. Bunları sonra öğrendim.

Sadece en iyi malzemelerle pilav pişmiyordu. O pilavı yaparken malzemelerin bir birbirleriyle uyumu, pişirme süresi, tuz miktarı, yağ miktarı bir ev hanımının yılların birikimi ile öğrendiği geliştirdiği şekilde sağlanıyordu. Her yiğidin ayrı yoğurt yiyişi gibi her ev kadınının da ayrı bir pilav pişirme formülü vardı.

Bir de şöyle düşünün.

Pilav pişirmek için gereken tüm malzemeleri mutfak tezgahına koyun.
Pişmiş pilavı da onların yanına koyun.
Malzemeler pişirme sürecinde koçun ustalığı ile yepyeni bir biçim alırlar ve pişmiş pilav artık onu oluşturan malzemelere döndürülemez.

Koçluk da bu metaforu kullanabilirsiniz.

Bir koçluk sürecinde kullandığınız birçok koçluk teknikleri ve aletleri vardır.
Her kes aynı modeli de aynı teknikleri de kullansa kendi geliştirdiği pilavı pişirir veya koçluğu yapar.

Trabzon’da bizi ağırlayan ev sahibemizin sırrını yıllar sonra koçluk yaparken anladım.

Önemli olan malzemeler de olsa hiçbir pilavı kendi ruhunuzu ona üflemeden pişiremezsiniz, tıpkı ruhunuzu katmadan asla iyi ve etkili bir koçluk seansı gerçekleştiremeyeceğiniz gibi.

Pilav hiçbir zaman sadece malzemelerden ibaret değildir, tıpkı koçluk gibi, koçluk pilavının ise ana girdisi teknik ve model değil sizin insani birikiminizdir.

Kategoriler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir