SUREN ASATRYAN’DAN ALDIĞIM BİR YAŞAM DERSİ

Dün bir doktor arkadaşım ile sohbet ederken bana aslında makina mühendisi olmak istediğini ama babasının yönlendirmesiyle doktor olduğunu söyledi.

Kendisi çok sevilen sayılan ve başarılı bir doktordur. Ona bende iz bırakmış bir anımı anlattım.

Suren Asatryan Ermeni bir Duduk ustasıdır. Sakın bizim düdük ile karıştırmayın. Bu kurumuş kaysı ağaçlarından yapılan ve çok derin sesi olan bir enstrümandır.

Bir çok kişi bilmez ama ben geçmişten bugüne bir çok müzisyenle hem yüz yüze sohbet ederek hem de radyoda sohbet ederek bir çok röportaj yaptım. Suren ile işte böyle bir röportajda konuşuyorduk. Suren Yerevan’daki muhteşem bir konservatuardan Duduk ustası olarak mezun olmuş. O üflediğinde müziği fareli köyün kavalcısı gibi herkesi büyüler.

Duduk ise pek gösterişsiz kendi halinde bir tahta enstrüman.

Suren’e Yerevan’da onca enstrüman varken neden bunu seçtiğini sordum. Bir an sustu, enstrümanını eline aldı, bir üfledi, sesin güzelliğinden dondum kaldım.

Sonra bana sordu; sence bu ses nereden geliyor?

Cevap verdim: senden geliyor, üflüyorsun çıkıyor.

Bir an bana baktı, Doğu Anadolu şivesi ile konuşuyordu çünkü asıl mesleği inşaat malzemesi ticaretiydi, o bölgemizden aldığı malzemeleri Ermenistan’a satıyordu. Sonra konuştu:

“Bak gardaş, aha bu Duduk dediğimiz şey aslında sizin kaval dediğiniz şey, üzerinde bazı delikler var, evet ben üflüyorum ama ses yaradandan geliyor, biz sadece onun sesinin aracısıyız.”

Sonra söylediği şeyleri bu güne kadar asla unutmadım.

“Sen onu seçmezsin, o seni seçer, Duduk beni seçti.”

Bu anımı doktorla paylaştım, sessizce dinledi, sanki bir an ikimiz de bir yerlere gittik geldik.

Birileri bana neden yaşamımın bu devresinde Koç olduğumu sorunca ben de aynı cevabı veriyorum:

“Ben seçmedim, Koçluk beni seçti.

Değerli hocam Dr. Maria Nemeth’in bizlere sorduğu bir soru vardır:

“Yaşamınız bu dünyadaki hangi sorunun cevabıdır?”

Hocama cevap vermek istiyorum:

Ben umutsuzluğun ve karamsarlığın kararttığı bir dünyada karanlıktan şikayet etmek yerine yüce Mevlana’nın dediği gibi bir çok mum yakıyorum, benim gibi mum yakmaya devam eden insanlarla beraber son ana kadar ışığı ileri taşımaya devam edeceğim.

Sizin yaşamınız hangi sorunun cevabı oluyor, hiç düşündünüz mü?

Kategoriler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir