REKABET VE DÜŞMANLIK ÜZERİNE
Riyad’da yapılmayan Süper Kupa final maçı üzerine bir çok duygusal şey yazıldı.
Ben de o maçın orada yapılmamış olmasına sevinenlerdenim ama sevinç duygusunun ötesine geçtiğimizde aklıma başka şeyler de geliyor.
O maçtan bir kaç gün önce bu iki takım Türkiye’de milli lig maçı oynadılar. Son derece zevksiz, tatsız ve hakemin faul çalmaktan yorgun düştüğü bir maçtı. İki takım da kötü oynadı.
Galatasaray ve Fenerbahçe dünya ölçeğinde bir ezeli rekabeti bir asırdan beri sürdürüyorlar.
Yıllar önce Karadeniz’de Fenerbahçe kafilesini taşıyan otobüse viyadükten geçerken ateş açılmış ama çok şükür bir şey olmamıştı. O günlerde bir kişinin sosyal medyada keşke isabet etseydi de otobüs viyadükten düşseydi dediğini okumuştum. O kişiye şöyle yazmıştım:
Peki Fenerbahçe olmasa Galatasaray kiminle maç yapacak?
Böyle bir durumda Türkiye’de futbolun hiç bir tadı kalmaz ki.
Bizi Galatasaray yapan şey Fenerbahçe’nin varlığıdır, aynısı onlar için de geçerlidir. Her iki takım da rakibine gözü gibi bakmalıdır.
Benim bu görüşüme her iki takımı tutan sevgili arkadaşlarım katılmadılar, onlar rekabeti karşındakini ezmek ve yok etmek olarak düşünüyorlar.
Yıllar önce rahmetli babamdan duymuştum. O devirde İstanbul’un en önemli ve başarılı avukatlarından birisi olan arkadaşı rahmetli Kami Nazım Dilman beyfendiye başarısının sırrını sormuş, o da şunu söylemiş:
Ben aldığım her davayı kazanmak için çalışırım ama bunu yaparken karşımdaki tarafa mümkün olan en az zararı vermeye çalışırım.
Günümüzdeki anlayışta ev sahibi takım sahasını alabildiğine süsler, gösteri koreografileri hazırlar, rakip taraftar ise stadın en kötü bölgesine tel örgüler arasına vahşi mahluklar olarak tıkılır.
Sahaya çocuklar ile çıkılırken onlara sadece ev sahibi firmanın formaları giydirilir.
Ağır bir tezerruhat yapılarak rakip takım sindirilmeye çalışılır, hakemlere baskı yapılır, hatta şimdi ileri aşamada hakem yumruklanır.
Türkiye’deki maçtan sonra konuşulan tek şey verilmediği iddia edilen bir penaltı idi. O penaltı verilse ne olur verilmese ne olurdu ki, ortada zevk ve heyecan veren bir futbol yoktu ki.
Bu mudur ezeli rekabet?
Riyad’da maç gerçekleşmedi ama çok önemli bir şey gerçekleşti.
Rekabet ve kardeşliğin bir arada var olabileceğini fark ettik. Bizleri birleştiren değerleri hatırladık. Birilerine paranın satın alamayacağı şeyler olduğunu hatırlattık.
Bu olayı futbol sahasından alıp iş yaşamına da koyabiliriz.
İş yaşamındaki itici güç rekabettir, inovasyonu tetikleyen şey de budur.
Rakibinizi yok ederek tüm gelişme potansiyelinizi yok edersiniz.
Saudi Arabistan’a gelince; onlara kızabiliriz ama bu kızgınlık onlara kin ve küfüre dönüşmemeli. Onların da bir haysiyeti var.
Unutmayın ki yüce Atatürk İzmir’de üstüne bassın diye ayağının altına serilmiş Yunan bayrağını yerden kaldırtmıştı.
Bu arada Sudi Arabistan’ın yakın gelecek için planladığı hangi mega projeleri var bir bakın ve sonra tekrar düşünün.
Futbol yaşamın iz düşümüdür.
İyi Yıllar
Son Yazılarım
- BİR KİTAP VE FİLM ÜZERİNE TAKIM KOÇLUĞUNA BAKIŞ
- CHIC COREA’NIN ARDINDAN KOÇLUK BAKIŞ AÇISI İLE KÜÇÜK BİR ANMA
- BİR SEÇİMİN ARDINDAN
- FENERBAHÇE GALATASARAY
- SEÇİMLER BİTTİ
- ARKAMIZDA BIRAKTIĞIMIZ BOŞLUKLARIN BÜYÜKLÜĞÜ
- TUZLA’DA BAYRAM
- SIRA DIŞI BİR KOÇLUK HİZMETİ VE HERŞEYE FARKLI GÖZLÜKLE BAKMAK.
- SAKIP SABANCININ ARDINDAN
- BİR ŞARKININ ÜÇ BOYUTU
Kategoriler
- Annem (3)
- Deprem (7)
- Eğitim (44)
- Hayat (31)
- İş Hayatı (33)
- Kişisel Düşünceler (205)
- Koçluk (71)
- Koronavirüs (14)
- Liderlik (17)
- Müzik (14)
- Spor (19)
- Takım Oyunu (7)
- Teknoloji (6)
Arşivim
- Nisan 2024 (15)
- Mart 2024 (8)
- Şubat 2024 (11)
- Ocak 2024 (10)
- Aralık 2023 (9)
- Kasım 2023 (7)
- Ekim 2023 (19)
- Eylül 2023 (12)
- Ağustos 2023 (6)
- Temmuz 2023 (13)
- Haziran 2023 (5)
- Mayıs 2023 (2)
- Nisan 2023 (5)
- Mart 2023 (7)
- Şubat 2023 (4)
- Ocak 2023 (3)
- Aralık 2022 (4)
- Kasım 2022 (10)
- Eylül 2022 (3)
- Ağustos 2022 (4)
- Temmuz 2022 (6)
- Mayıs 2022 (6)
- Nisan 2022 (4)
- Mart 2022 (4)
- Şubat 2022 (5)
- Ocak 2022 (6)
- Aralık 2021 (6)
- Kasım 2021 (3)
- Ekim 2021 (5)
- Eylül 2021 (8)
- Ağustos 2021 (7)
- Temmuz 2021 (7)
- Haziran 2021 (4)
- Mayıs 2021 (11)
- Nisan 2021 (7)
- Mart 2021 (6)
- Şubat 2021 (6)
- Ocak 2021 (8)
- Aralık 2020 (7)
- Kasım 2020 (4)
- Ekim 2020 (9)
- Eylül 2020 (12)
- Ağustos 2020 (7)
- Temmuz 2020 (10)
- Haziran 2020 (13)
- Mayıs 2020 (6)
- Nisan 2020 (11)
- Mart 2020 (4)
- Şubat 2020 (9)
- Ocak 2020 (6)
- Aralık 2019 (2)
- Kasım 2019 (5)
- Ekim 2019 (15)
- Temmuz 2019 (9)
- Mayıs 2019 (4)
- Nisan 2019 (32)