Bir seminerde duymuştum, Amazon da liderlik yazıp ararsanız 70 bin kitap adı çıkıyormuş. Bu kadar çok kitabın olması bana iki şey söylüyor. Liderlik kavramı kafaları çok meşgul ediyor. Liderliğin ne olduğu konusunda bir kavram mutabakatı yok.
Benim aldığım ilk liderlik dersi rahmetli arkadaşım, komşum Taci Yavaş tarafından verilmişti. Sıcak bir yaz günü Çamlıca’da ağaçlar altında otururken Taci bana dönüp benim kullandığım babamın arabasını göstererek şöyle dedi: Araba pislik içinde, yıkasana. Ben ona hava çok sıcak deyince hiç söz etmeden kuyudan bir kova su doldurdu, içinde sabun köpürttü ve büyük bir enerji ile tek başına arabayı yıkamaya başladı. Onun keyifli çalışması hepimizi etkiledi ve yavaş yavaş birer ikişer bizde yıkamaya başladık, kısa sürede griye dönmüş beyaz otomobil bir kuğu gibi ortaya çıktı, herkes gülüyordu, yıkama bitince Kısıklıya gidip hep birlikte keşkül yedik.
Taci şimdi yok, onu kaybettik ama bana verdiği dersi ne Robert Academy, Ne Boğaziçi Üniversitesi ne de ODTÜ de gördüm. Liderlik her şeyden önce kendi tavrınla, davranışınla başkalarına örnek olmaktır.
O gün fark etmediğim sonra idrak ettiğim şey ise liderliğin insanın içindeki en güzel şeyi dışarı çıkartmak olduğu idi. Bazı dersler vardır, almışsınızdır ama anlamak vakit alabilir.