KOÇLUĞU SADELEŞTİRMEK, KÜÇÜK PRENS’DEN ALINAN BİR İLHAM ÜZERİNE

Koçluk iş yaşamında son yıllarda gittikçe popüler olan bir meslek.

Ben koçluk mesleğine başladığım yıllarda Dünyada değişik koçluk federasyonları ve okulları vardı. Ayrıca son 10 yılda Türkiye’de ve dünyada birçok yeni koçluk okulu açıldı. Buralarda birçok yeni koç yetişti. Koçluk mesleğinde belirli bir seviyeye geldiğini düşünen insanlar kendi koçluk modellerini ve bu modeller üzerine kurulu okullarını oluşturdu.

Kısacası koçluk artık bir sektör oldu ve kendi işini kurmak isteyen birçok insan için kurumsal hayattan ayrılmak için güzel bir alternatif oldu.

Ancak gördüğüm şey koçluk popüler oldukça sürekli olarak üstüne farklı şeyler eklenmeye başladı.

Küçük Prens’in yazarı Antoine de Saint-Exupéry mükemmellik üzerine şöyle der:

”Mükemmellik, ekleyecek bir şey kalmadığında değil çıkaracak bir şey kalmadığında elde edilir.

Geldiğimiz noktada ise bu gün koçlukta sayıları her gün artan değişik modeller, koçluk araçları ve yaklaşımlar var.

Ayrıca koçluk gittikçe kendi öz formundan çıkıp çitin öte tarafına yani piskolojiye doğru kayıyor.

Her okul ve koçluk federasyonu pazar ayrıştırması kaygısıyla olduğuna inandığım bir şekilde koçluğa bir farklılık eklemeye çalışıyor.

Halbuki işin özünde Koçluk kavramı bana göre sadece insanlarda kendi meseleleri hakkında bir farkındalık yaratmak için eşlik etmekten ibarettir,
Koçluk insanı duymaktır.

Hepimiz farklıyız, hepimizin kendimize özgün meseleleri ve ihtiyaçları var. Ama Koçluk kavramını karmaşıklaştırarak bu ihtiyaçlarıa cevap verilebileceğine inanmıyorum.

Otomobil sanayisi yıllarca farklı otomobiller yapmaya çalıştı. Şimdi ise üst yapıları farklı olsa da aynı araçları imal ederek yol alıyorlar.

Otomobil endüstririsine bakarak koçluk meleğinin geleceğine bakabilir miyiz?

Ben ileride koçluktada aynı şeyin olacağına inanıyorum. Belki de bir çok koçluk okulu zamanla ölçek ekonomisi kaygısıyla birleşecekler. Zaten yapay zeka günlük hayata girdikçe bir çok konuda olduğu gibi koçlukta da dengeler ve yaklaşımlar değişecek.

Koçluk okulları da tıpkı otomobil endüstirisi gibi aynı modeli farklı paketler altında satacaklar.

Bence bildiğimiz anlamda koçlar gene olacak, şimdilik yapay zeka insan ruhunun yerini alabileceğe benzemiyor ama gelecekte neler olabileceğini tahmin edemiyoruz ki.

Ben sadeliği seviyorum, koçlukta da otomobillerde de.

Hayalimdeki otomobili kendime saklıyayım, ama koçluğa gelince şöyle:

Koçluk insana hizmettir.

Kişiye özeldir, yapanı da alanı da güzelleştir. Reklamı olmaz, yaratılan güzellikler koçluk alanın ruhunda yer eder, size ise bilgisayar tabiri ile Buluta yüklediğiniz anılar kalır.

Zamanında ünlü tiyatro ustası Fasulyeciyan’ın dediği gibi

“Zaten aktör dediğin nedir ki? Oynarken varızdır, yok olunca da sesimiz bu boş kubbede bir hoş seda olarak kalır. Bir zaman sonra da unutulur gider. Olsa olsa eski program dergilerinde soluk birer hayal olur kalırız.

Zaten koç dediğiniz nedir ki?

Kategoriler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir