Karmakarışık bir dünyada yaşıyoruz. Bir yandan baş döndürücü bir hızda gelişerek yaşantılarımızı kökten etkileyen teknoloji, bir yandan insanlığın asırlardan beri değişmeyen güç ve kontrol duygusu ile alevlenen savaşlar.
Bazı arkadaşlarım ben gazete okumuyorum, haberleri izlemiyorum dese de bu onları olayların olumsuz etkilerinden sıyıramıyor. İş hayatının genç profesyonel çalışanları bu kaosun ortasında hem ailelerinin ihtiyaçlarını sağlamak, hem işlerini yapmak hem de kişisel gelişimlerini sürdürmek zorundalar. Kısacası sade biz değil tüm dünya bu kaostan nasibini alıyor.
Peki ne yapmalı? Öncelikle en iyi yaptığımız iş ne ise onu daha da iyi yapmak için çabalamak zorundayız. Tüm olumsuzluklara rağmen bu dünyadan başka gidecek bir dünya yok, yaşamımız ise bir daha tekrarlanmayacak, ne yapacaksak bu dünyada ve bu yaşamda yapmak zorundayız. Herkes anlamalı ki komşunuz yanarken siz huzur içinde uyuyamazsınız.
Yeni diyaloglar geliştirmek için alıştığımız dünyaların ve konfor alanlarının dışına çıkmak, siyaset ile, ekonomi ile, sosyal ve kültürel değişimler ile yakından ilgilenmek zorundayız. Başka bir dünya mümkün ve onu kim yaratacak diye merak ediyorsanız lütfen aynaya bakın, o kişi size bakıyor olacak.