JAMES BOND ÜZERİNDEN ZAMANIN RUHUNU ANLAMAYA ÇALIŞMAK
Bugün iki James Bond filmi izledim, 1962 yılında yapılan serinin ilk filmi “Dr.No” ve 2022’de yapılan son film, “No time to die”.
Bu iki film arasında yarım asır geçmiş, bu sürede dünyanın değişimini Bond filimleri üzerinden algılamaya çalıştım.
İlk film de Bond günümüzdeki yorumuna göre çok daha sade bir dünyada yaşamış. Elbiseleri daha bol dikilmiş, şapka giyiyor, filimde bir sahnede çok sıradan bir İngiliz spor otomobili olan Sunbeam Alpine’ı sürüyor. Sadece bir tabancası var, o Bond filimlerinde görmeye alıştığımız bir dolu ölüm araç gereçleri yok. Henüz robotlaşmamış bir ajan, ve ifade doğru mu bilmem ama çok organik. Bu filimde yer alan Bond kızları da aynı şekilde, başta efsanevi mayosuyla Ursula Andress, çok doğallar, erkeklerin izinde gidiyorlar ve onların kendilerini korumasını bekliyorlar.
Son filimde Bond’un elbiseleri gene şık, ama takım elbiselerin kesimi daha dar, Bond kostümlerin dışında günümüz modasına uyan değişik spor kıyafetler giyiyor. Şapka artık yok, modası geçmiş. Aksesuarlara gelince, zaman içersinde çeşitleri ve teknik düzeyleri artmış. Ancak otomobil konusunda bir geriye dönüş var, Aston Martin son modelleri değil ilk filmlerde kullandığı “connected” olmayan, mekanik bir Aston Martin DB5’e dönüyor. Ama buradaki otomobil bir tank gibi, kurşun geçirmiyor. Kadınlar artık ilk filimlerdeki gibi erkek egemenliğine teslim kadınlar değiller, hepsi güçlü, akıllı, şık kadınlar. Hatta bu son filimde Bond ölüyor ve bir sonraki filmde Bond rolünü bir kadının oynayabileceği de konuşuluyor.
Bütün bunlar bana şunu söylüyor.
Zaman herşeyi değiştiriyor, eğer varsa bir alemlerin kıralı, o zamanın kendisi olmalı.
Teknolojik gelişim dünyadaki tüm inançları, kültürleri ve yaşam şeklini etkiliyor ama insanlara huzur ve mutluluk vermiyor, kötüler hiç bitmiyor, insanlara vaad edilen yaşam sadece sosyal medyada yaşanıyor. Değerler ve anlamlar şekil değiştiriyor, sorgulanıyor. Devlet ve millet kavramları yeniden tarif ediliyor.
Kısacası Bond üzerinden bakıldığı zaman insan düşünmeden edemiyor, insanlık nereye gidiyor?
Yapay Zekanın önlenemez yükselişi derin kaygılara sepep oluyor, dünyanın ortalama ısısı sürekli yükseliyor, ekolojik tahribat artıyor ve insanlık bilinmeyen, yönetilemeyen bir geleceğe doğru sürükleniyor.
Böyle bir dünyada insanlık bitmek tükenmek bilmeyen savaşları kendisi için seçilen özel perspektiflerden televizyonlar ve sosyal medya üzerinden görerek dünyayı anlamaya çalışıyor.
Ama gerçek yaşamda insanlığı tehdit eden kişilere ve kurumlara karşı bizi kurtaran bir James Bond olmayacak.
Daha doğrusu zaten Bond hiç olmadı ki…
Ama Dr. No her zaman vardı ve hala var. Oyuncular değişse de Dr. No bizi tehdit etmeye devam ediyor.
Bond ile başladığım geceyi opera dinleyerek geçirmek en iyisi, buradaki karekterler Bond gibi zamanla değişmiyorlar, sundukları değerler hala içimi ısıtıyor.
Dünyayı Bond değil güzellik ve bilgelik kurtaracak.
Ne dersiniz?
Son Yazılarım
- BİR KİTAP VE FİLM ÜZERİNE TAKIM KOÇLUĞUNA BAKIŞ
- CHIC COREA’NIN ARDINDAN KOÇLUK BAKIŞ AÇISI İLE KÜÇÜK BİR ANMA
- BİR SEÇİMİN ARDINDAN
- FENERBAHÇE GALATASARAY
- SEÇİMLER BİTTİ
- ARKAMIZDA BIRAKTIĞIMIZ BOŞLUKLARIN BÜYÜKLÜĞÜ
- TUZLA’DA BAYRAM
- SIRA DIŞI BİR KOÇLUK HİZMETİ VE HERŞEYE FARKLI GÖZLÜKLE BAKMAK.
- SAKIP SABANCININ ARDINDAN
- BİR ŞARKININ ÜÇ BOYUTU
Kategoriler
- Annem (3)
- Deprem (7)
- Eğitim (44)
- Hayat (31)
- İş Hayatı (33)
- Kişisel Düşünceler (205)
- Koçluk (71)
- Koronavirüs (14)
- Liderlik (17)
- Müzik (14)
- Spor (19)
- Takım Oyunu (7)
- Teknoloji (6)
Arşivim
- Nisan 2024 (15)
- Mart 2024 (8)
- Şubat 2024 (11)
- Ocak 2024 (10)
- Aralık 2023 (9)
- Kasım 2023 (7)
- Ekim 2023 (19)
- Eylül 2023 (12)
- Ağustos 2023 (6)
- Temmuz 2023 (13)
- Haziran 2023 (5)
- Mayıs 2023 (2)
- Nisan 2023 (5)
- Mart 2023 (7)
- Şubat 2023 (4)
- Ocak 2023 (3)
- Aralık 2022 (4)
- Kasım 2022 (10)
- Eylül 2022 (3)
- Ağustos 2022 (4)
- Temmuz 2022 (6)
- Mayıs 2022 (6)
- Nisan 2022 (4)
- Mart 2022 (4)
- Şubat 2022 (5)
- Ocak 2022 (6)
- Aralık 2021 (6)
- Kasım 2021 (3)
- Ekim 2021 (5)
- Eylül 2021 (8)
- Ağustos 2021 (7)
- Temmuz 2021 (7)
- Haziran 2021 (4)
- Mayıs 2021 (11)
- Nisan 2021 (7)
- Mart 2021 (6)
- Şubat 2021 (6)
- Ocak 2021 (8)
- Aralık 2020 (7)
- Kasım 2020 (4)
- Ekim 2020 (9)
- Eylül 2020 (12)
- Ağustos 2020 (7)
- Temmuz 2020 (10)
- Haziran 2020 (13)
- Mayıs 2020 (6)
- Nisan 2020 (11)
- Mart 2020 (4)
- Şubat 2020 (9)
- Ocak 2020 (6)
- Aralık 2019 (2)
- Kasım 2019 (5)
- Ekim 2019 (15)
- Temmuz 2019 (9)
- Mayıs 2019 (4)
- Nisan 2019 (32)