ARA GÜLER
Ara Güler bu ülkenin yetiştirdiği en önemli fotoğraf ustalarından birisi idi. Dünyanın her yerinde tanınan ve sevilen bir insan idi.
Cenazesinde tüm fotoğraf seven insanlar bir araya geldik, kameralarımız hiç durmadı, Türk bayrağına sarılı tabutu elden ele uçtu gitti, göz yaşları hiç durmadı.
Onun adını taşıyan kafe Galatasaray’da, benim çok sevdiğim bir köşe, zaman zaman orada soluklanır, bir kahve fincanını yorumlarken bize bıraktığı harika fotoğrafları duvarlarda izlerdim. Onları izlerken ustanın oturduğu yeri boş bulursam oraya oturur, geçmişte o masada kendisi ile yaptığım konuşmaları hatırlarım.
Çok mütavazi ve açık yürekli bir insandı, kendi konusunda dünyanın en önemli mevkilerine gelmiş ve fotoğrafını çekmediği ünlü insan kalmamıştı. Ama onun bir kere bile böbürlendiğini görmedim. Yanına gelen herkesle aynı tavır ile konuşurdu.
Eğer sorarsanız fotoğraf konusundaki bilgi ve deneyimini hiç sakınmadan paylaşırdı. Kendisine üstad veya sanatçı diyenlere şöyle cevap verirdi;
Ben sadece bir foto muhabiriyim.
Dünyanın en tanınmış fotoğraf makinalarını yapan Leica fimasının pek az insana verilen Leica Master ünvanını taşıyordu, firma onun adını taşıyan ve sadece 50 tane ile sınırlı Ara Güler edition bir seri yapmıştı, ona ne hissettiğini sordum, şöyle cevap vermişti: vallahi evde bende 30 tane Leica var, eh bu da olsun.
Böbürlenmezdi ama haddini bilmeyenlere hadlerini bildirmemezlik de etmezdi. Genç bir adam ona “üstad biz meslektaşız” deyince ona kızarak neler söylediğini burada söyleyemem, ama siz anladınız sanıyorum.
O benim kendime rol model aldığım bir insan, ondan iş yaşamı için öğrenilebilecek çok şey var.
İşinde olabildiğin en iyi insan olabilmek için çalışmak
Asla başarılarınla böbürlenmemek
Herkese açık olmak, kimseyi küçük görmemek
Bildiğin şeyleri korkusuzca paylaşmak
Başkaları ne der diye endişelenmeden kendi değerlerine ve doğrularına göre yaşamak
Bence en önemlisi de şu:
Dünya malı dünyada kalır gerçeğini hiç unutmamak
Bu dünyadan bir Ara Güler geçti, ardında tarihe ve insana tanıklık eden gözle görülebilen eşsiz fotoğraflar bıraktı.
Bana ayrıca yaşamımda sürekli yol gösterecek bir felsefe bıraktı. Bu gözle görülen değil ancak içinizde hissedebileceğiniz bir şey.
Ondan öğrendiğimi müzik ifadesi ile fotoğraf sanatından iş yaşamına transpoze ederek sizlerle paylaşıyorum, Ara üstada yapılabilecek en güzel teşekkürün ondan aldığım ışığı başkalarına aktarmak olduğunu düşünüyorum.
Eminim herkesin bir başka ilham meleği vardır, siz de kendinizinkinden öğrendiklerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Haftaya Ara Cafe de kahve içerken üstaddan neler duyacağım?
Kim bilir?
Kategoriler
- Annem (2)
- Deprem (7)
- Eğitim (31)
- İş Hayatı (28)
- Kişisel Düşünceler (163)
- Koçluk (55)
- Koronavirüs (14)
- Liderlik (10)
- Müzik (4)
- Spor (10)
- Takım Oyunu (4)
- Teknoloji (6)
Arşivim
- Nisan 2023 (5)
- Mart 2023 (7)
- Şubat 2023 (4)
- Ocak 2023 (3)
- Aralık 2022 (4)
- Kasım 2022 (10)
- Eylül 2022 (3)
- Ağustos 2022 (4)
- Temmuz 2022 (6)
- Mayıs 2022 (6)
- Nisan 2022 (4)
- Mart 2022 (4)
- Şubat 2022 (5)
- Ocak 2022 (6)
- Aralık 2021 (6)
- Kasım 2021 (3)
- Ekim 2021 (5)
- Eylül 2021 (8)
- Ağustos 2021 (7)
- Temmuz 2021 (7)
- Haziran 2021 (4)
- Mayıs 2021 (11)
- Nisan 2021 (7)
- Mart 2021 (6)
- Şubat 2021 (6)
- Ocak 2021 (8)
- Aralık 2020 (7)
- Kasım 2020 (4)
- Ekim 2020 (9)
- Eylül 2020 (12)
- Ağustos 2020 (7)
- Temmuz 2020 (10)
- Haziran 2020 (13)
- Mayıs 2020 (6)
- Nisan 2020 (11)
- Mart 2020 (4)
- Şubat 2020 (9)
- Ocak 2020 (6)
- Aralık 2019 (2)
- Kasım 2019 (5)
- Ekim 2019 (15)
- Temmuz 2019 (9)
- Mayıs 2019 (4)
- Nisan 2019 (32)