Yarın 30 Ağustos Zafer Bayramımızı kutlayacağız.
Tüm medyada bu önemli günümüz üzerine bir çok kutlama mesajı yayınlanıyor, nasıl zafer kazandığımız üzerine değişik yazılar okuyoruz.
Aslında bu muhteşem günümüzün yüzüncü yıl dönümünde artık zaferin kendisini değil, onun ardındaki muhteşem süreci yeniden tartışmamız ve anlamamız gerektiğini düşünüyorum.
Ancak bu şekilde geçmişin zaferinden yarının kazanılması gereken yeni zaferlerimiz için bir şeyler öğrenebiliriz.
30 Ağustosun hazırlık süreci, gereken silahların temin edilmesi, ordunun yeniden organize edilmesi, Avrupa devletleri ile yapılan müzakereler, diplomasi becerileri, Sovyetler Birliğinden sağlanan maddi destek ve daha bir çok şey var.
Biz sonucu kutluyoruz ama asıl ilham almamız gereken asıl şey sonucun ardındaki emek olmalı.
Biz bu zaferin komutanını görüyoruz ama onunla bu başarıyı gerçekleştiren insanları, her birinin bütüne katkılarını pek merak etmiyoruz.
Takım koçluğu perspektifinden baksak Bu zaferden öğrenebileceğimiz o kadar çok şey var ki.
Savaş ne yazık ki bir trajedidir, insanlığa büyük acılar vermiştir. Bizlere empoze edildiği gibi bir askeri geçit töreni tadında gerçekleşmemİştir, askerlerimiz ölmüş, yaralanmış, bir kısmı kaçmış ve herşey de görkemli olmamıştır.
Yunan ordusu için de söylenebilecek şeyler var, onları oraya sürükleyen emperyalist görüş sonra onları kendi kaderleri ile baş başa bırakmıştır, Yunan ordusunda bazı askerler Türk askerleri ile savaşmayı red ettikleri için idam edilmişlerdir.
Acaba Yunan ordusunda bize karşı savaşmış askerlerim gözünden bu nasıl bir savaş oldu? Onlar savaşırken ne için savaştıklarını düşünüyorlardı? Onlar acaba herhangi bir ders aldılar mı?
Büyük Atatürk mecbur kalınmadıkça savaş cinayettir demiştir, ayrıca mağlup ordunun komutanına kötü davranmamış, ayağının altına serilen Yunan bayrağını çiğnememiştir.
Acaba ömrü yetseydi Atatürk günümüzde bu zaferin nasıl kutlanmasını isterdi?
Bu savaştan günümüzdeki Ukrayna Rusya savaşı için ne gibi ders çıkartabiliriz?
Günümüzün siyasi, ekonomik ve sosyal savaşları için 30 Ağustos perspektifinden bakınca neler görebiliyoruz?
Yarın 30 Ağustos, aradan geçen 100 yıl zamandan sonra bile Büyük Zaferden alınacak dersler var. Ama eğer düşünmek, yeni görüşler yaratmak ve gelişmek istiyorsak var.
Bu yazı için seçtiğim resimde bir kadın olmasını da istedim ve zor buldum. Örneğin savaş sırasında kadınlarımızın oynadığı roller hakkında bu gün ne kadar bilgi sahibiyiz?
Savaşlar olmasın istiyorsak geçmiş savaşların neden olduğunu iyi anlamalıyız.
30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun, onu yoktan var eden tüm insanlarımızı, dil, din, ve etnik köken ayırmadan başta Büyük önderimiz Atatürk’ümüz olmak üzere sevgiyle, saygıyla anıyorum, rahmetler diliyorum.