Harari son dönemin en ilginç düşünürlerinden birisi, ben de bir çok insan gibi onu ilgiyle takip ediyorum ve ilham alıyorum.
Onunla yapılan bir röportajda 21. Yüzyıl için en önemli becerilerin neler olması gerektiğini soruluyor.
Şöyle bir cevap veriyor:
Duygusal Zeka 21. Yüzyıl için en önemli beceri olacak. Gelecek ile ilgili kesin olarak bilebildiğimiz şey onun günümüzden çok farklı olacağı, sürekli ve hızlı bir şekilde değişeceği.
En çok ihtiyaç duyacağımız şey psikolojik dayanıklılık, sürekli yeni şeyler öğrenmek ve sürekli olarak değişmek zorundayız.
- Yüzyıl anlayışında daha çok gençliğimizde öğrendiğiniz meslekler ve beceriler üzerine kurulu bir yaşantımız olurdu, yıllar içerisinde gene bir şeyler öğrenirdik ama bu çok önemli olmazdı. Gençliğimizde geliştirdiğimiz kişiliğimizle yaşardık.
- Yüzyıl için bu yeterli olmayacak.
Benim çok beğendiğim gelecek bilimci Alvin Toffler da kitaplarında şöyle der:
Gelecekte değişimin hızı değişimin getirdiği yeniliklerden daha çok yaşamımızı etkileyecek ve bu değişime adapte olamayacağız.
Türkiye bu çerçeveden bakınca sizce nasıl ve nerede olmalı?
- Yüzyıla hazır mıyız?
Veya, daha iyi hazırlanmak için toplum olarak devletimizden ne beklemeliyiz?
Siz ne düşünüyorsunuz?