Caz festivali bitti, yazın tam göbeğindeyiz ve şehir boşaldı.
Her gece şu yukarıda gördüğümüz resimdeki martıyla konuşuyorum.
Martıya sordum ne olacak halimiz diye ve o cevap verdi:
Her şey olması gerektiği gibi olacak, sen doğru bildiğin güzel yaptığın şeyleri yapmaya devam et.
Şu okuduğun Tim Harford’un kitabını bitir, Messy, The Power of Disorder to Transform Our Lives, sonra gel konuşalım.
Martıyı dinliyorum, biliyorum ki sadece kitabı okumak yetmeyecek, onu kendi yaşantımın ve deneyimimin süzgecinden geçirip yorumlamam ve hem kendim hem de başkaları için bir düşünceler ve eylem adımları üretmem gerekecek.
Şimdilik şu kadarını söyleyebiliyorum.
Tüm güzel şeyler önce kaosun içinden doğuyorlar.
Ancak kaosun içinde onu kucaklayarak ve güzel şeyler olacağına inanarak kendimizi geliştirebiliyoruz.
Martı ayrıca acele etme önce oku, sonra düşün sonra konuş ve yaz dedi.
Kitabı okumanızı tavsiye ederim.
Bu konuda bir eğitim de tasarlayacağım inşallah, üstelik müzikli, sonbahar da hazır olur.
Martı ile sohbet için arzu edenleri Tuzla Mercan Yuvasına beklerim, siz de bize katılın. Martı aklı demeyin. Siz öğrenmeye hazırsanız her akıl size yol gösterebilir.