Bu resimde herkesin bir şeyler yazdığı veya çizdiği, ama kimselerin başkalarının neler yazdığını merak edip okumadığı bir dünyayı görüyorsunuz. Buna ülkemizin zihin haritası da diyebilirsiniz.
Dışarıdan bakılınca parlak renkler, ilginç kaligrafiler ile insanın dikkatini çekiyor.
Ama kimse gerçekten bu dünyada neler olup bittiğini de göremiyor.
Linkedin de bir çok değerli arkadaşımın yazdıklarını okuyorum.
Liderlik, organizasyon yönetimi, üretim, satış, pazarlama, yeni teknolojiler ve buluşlar, geleceğin dünyası, başka insanlardan öğrenebileceğimiz dersler, yöntemler, bir çok şey.
Gerçekten de Linkedin çok bilgili, meraklı, düşünen ve gelişen insanlar topluluğu.
Ama bu birikim içinde yaşadığımız topluma ne seviyede katkı yapabiliyor çok merak ediyorum.
Yang ve Ying gibi iç içe geçmiş iki parçalı bir dünyada yaşıyoruz, her siyahın içinde biraz beyaz ve her beyazın içinde de biraz siyah var.
Neden siyasi ve sosyal açıdan bakınca karmakarışık bir dünya görüyoruz.
Neden bir çok iyi yetişmiş insanımızı beyin göçü ile kaybediyoruz.
Neden bir birimizi dinlemiyor, anlamıyor ve sadece kendi görüşümüze göre dünyayı görmeye devam ediyoruz.
Virüs tüm dünyayı sarstı, insanlar yaşadıkları şeylerden anlam çıkartmak için varsayımlarını sorguluyorlar.
Türkiye sizce neyi sorgulamalı?