Türkiye 6 yaşında evlendirilen çocuğu konuşuyor.
Herkes kızgın ve insanın böylesine bir kötülüğü nasıl yapabildiğini, hatta kendi öz kızına nasıl yapabildiğini düşünüyor.
İnsanlar ellerinden gelse o babayı ve kızını verdiği erkeği en ağır şekillerde cezalandırmak istiyor.
Yıllar önce İngiltere’de olmuş bir olayı hatırladım. Bir şehirde hırsızlık tecavüz gibi olayların arttığı fark edilince hemen o bölgede önce ciddi polisiye tedbirler arttırılıyor. Bu tedbirin ilk bölümü, daha sonra da o bölgeye psikologlar ve sosyologlar gönderiliyor, olayların ardındaki kök sebebi araştırıyorlar ve anlaşılıyor ki o bölgede yeşil alan miktarı insanların ruh sağlığı ile yaşayabilmesi gereken ölçünün çok altında kalmış. Hemen bir yeşil alan arttırma projesi yapılıyor, bir müddet sonra kanun dışı olaylar istatistiksel verilere göre doğru olan oranlara geriliyor.
Hepimiz o küçük kıza üzülüyoruz ama bu ülkemizdeki ne ilk ne de son olay. Üstelik siyasi kaygılarla bu olayda devlet yöneticileri işi ağırdan alıyorlar. Suçluların mensubu oldukları tarikat halk tepkisi olmasa neredeyse hiç yargılanmayacakmış gibi bir hava var.
İslamiyetin böyle çirkin ve aşağılık bir olayda suçluların kalkanı olarak kullanılması da inanan samimi müslümanlara zarar veriyor.
Türkiye artık kendisi ile yüzleşmek, evrensel insani değerlere ve insan haklarına aykırı her şeyini sorgulamak zorunda.
Bu olayın faillerini yargıladıktan sonra bu tip sapıklıkları meydana getiren tüm çağdışı değerleri ve çarpık kadın erkek ilişkileri anlayışlarının köklerini ortaya koymak zorundayız.
Bu mesele siyasi bir mesele değildir. Küçük çocuklarını zorla evlendiren bir toplum dünyanın en ileri teknolojilerini de üretse bu dünyada üçüncü sınıf bir ülke olmaktan kurtulamaz.
Başta iktidar partisi olmak üzere tüm yöneticilere açık çağırı yapıyorum. Bu meseleyi görmezden gelirseniz çok ciddi bir insanlık suçu işlemiş olursunuz.
Bu olaya haklı ve samimi tepki veren insanlarımızın duygularını paylaşıyorum ama çözüm suçluları cezalandırmakla olmayacak.
Öncelikle ülkemizin kadın erkek ilişkilerinde yeni ve daha kaliteli bir insani seviyeye getirilmesi gerekiyor. Cinselliğin yaşamımızdaki doğal yerini insanlarımıza yeniden öğretmemiz gerekiyor.
Kadınlarını geri bırakan bir zihniyetin kurbanları insanlığı öğrenemeden büyüyen erkeklerdir. Onlar tüm yaşamları boyunca ilkel insanlar olarak yaşamaya mahkumdurlar.
Çözüm belli, seçimler geçer, ömür geçer, ilkellik baki kalmasın istiyorsak hemen bu olayı duygusal tepkiden öte bir anlayışla ele almalıyız.
Bu satırları okuduktan sonra çevrenizdeki tüm çocukların gözlerinin içine bakın, bize lazım olan insiyatif enerjisini o gözlerde görebilirsiniz.