YAŞAM ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
Tuzlalı komşumuz Dr. Ayşegül Ertan bana güneş battıktan sonra kuşların nasıl dans ettiğini öğretmişti.
Birlikte kuşları seyrederken çektiğim bir fotoğrafını geçen gün Instagramda paylaşmış.
Orada yazdığı şeyler bana çok etkileyici geldi, sanki bir şiir yazmış olduğunu düşündüm.
Her gün her seviyede bir birini yenmeye çalışan insanların, milletlerin, siyasetlerin ve dinlerin ne anlama geldiğini bu sözlerin perspektifinden düşününce insan kendini bir tuhaf hissediyor.
Ayşegül hanımın sözleri şöyle bitiyor:
Bir varız, bir yokuz
Hem varız hem yokuz
Hem evvel zamandayız hem buradayız
Büyülü bir dünyadayız
Ben bu güzel sözlere Aşık Veysel’in o ölümsüz dizelerini eklemek istiyorum:
Uzun ince bir yoldayım
Uzun ince bir yoldayım
Gidiyorum gündüz gece
Bilmiyorum ne haldeyim
Gidiyorum gündüz gece
Dünyaya geldiğim anda
Yürüdüm aynı zamanda
İki kapılı bir handa
Gidiyorum gündüz gece
Ve sonra Cahit Sıtkı Tarancı dökülüyor gönlümden:
ABBAS
Haydi Abbas, vakit tamam;
Akşam diyordun işte oldu akşam.
Kur bakalım çilingir soframızı;
Dinsin artık bu kalb ağrısı.
Şu ağacın gölgesinde olsun;
Tam kenarında havuzun.
Aya haber sal çıksın bu gece;
Görünsün şöyle gönlümce.
Linkedin’de çok şey paylaşılıyor, iş yönetimi ile ilgili bir çok paylaşım var, ama bence insanları insan yapan en önemli şey olan duyguları ne yazık ki burada hiç yer almıyor.
Kuşları seyredin, özellikle Tuzla’da, güneş battıktan sonra, onların cıvıl cıvıl seslerini dinleyin, kıpır kıpır danslarını seyredin.
Sonra tekrar aynı satırlara dönün;
Bir varız, bir yokuz
Gidiyorum gündüz gece
Haydi Abbas Vakit tamam
Evet büyülü bir dünyadayız dostlar
Kategoriler
- Annem (4)
- Deprem (9)
- Eğitim (56)
- Hayat (49)
- İş Hayatı (35)
- Kişisel Düşünceler (271)
- Koçluk (81)
- Koronavirüs (14)
- Liderlik (17)
- Müzik (18)
- Spor (41)
- Takım Oyunu (8)
- Teknoloji (9)