24 KASIM LİSESİNDE BİR GÜN

Dün değerli insan ve resim öğretmeni Malik DOĞAN ve öğrencilerini ziyaret etmek için İzmit’e 24 Kasım Lisesine gittim.

Malik bey için resim öğretmeni ifadesi aslında buzdağının denizin üstünde kalan bölümü.
Kendisi de bir Denge Merkezi – Erickson TR mezunu meslektaşım. Gerçek anlamıyla öğrencilerine yaşam yolculuğu için pusula tutan bir bilge insan.

Dün onun son sınıf öğrencileriyle buluştuk. Koçlukta mentorlüğe, hayallerden tutkulara, gerçeklerden var olana uzanan bir çalışma yaptık.

Kürsüyü değil öğrencilerin yanında oturmayı seçtim.

Onları yanıma çağırmak yerine ben sınıfta onların yerine gittim.

Gündemsiz, ön yargısız, herkesin sesinin duyulduğu ve herkesin kendisi olabildiği bir zaman geçirdik. Nasıl geçtiğinin göstergesi soldaki resimde gözüküyor.

Dünyanın ve Türkiye’nin gündemi hiç bitmeyen kaos haberleri, belirsizlik korkusu, geleceğe güvenmemek.

Leonardo Da Vinci ve Jazz müsiyenleri için kaos bir korku değildir, değişim ve gelişim için bir fırsattır.

Leonardo’nun 7 ilkesinden birisinde şöyle denir:

Kaosu kucaklayın, onun içindeki fırsatları görün.

Miles Davis jazz müziğinde şöyle der:

Yanlış nota yoktur, yanlış sandığınız nota sizin müziğiniz için yeni bir yaratıcılık fırsatıdır.

Dün harika öğrencilerle tanıştım, onların hayallerini dinledim, meslek seçimleri üzerine konuştuk.

Biz konuştukça dünyanın zehirli gündemi etrafımızdan kayboldu, kırmızı okyanustan ayrılıp mavi okyanuslara doğru yelken açtık. Zaman durdu biz ilerledik.

Türkiye’nin çok parlak çocukları var, şu an hepimizin yapması gereken şey onları en iyi şekilde yetiştirmek, sürekli gelişen yaşam parametrelerine adapte etmek ve önlerini açmak.

Önerim şu: Aktif iş yaşamını tamamlamış tüm gönüllü insanları ortak bir proje ile Türkiye’nin her tarafındaki öğrencilerle sistamatik olarak buluşturmak.

Benim çocukluğumdaki bir şarkıda şöyle denilirdi:

Orada bir köy var uzakta, gitmesek de görmesek de, o köy bizim köyümüzdür.

Devir değişti, o köye gitmezsek, ulaşmazsak o köy artık bizim köyümüz olmayacak.

Türkiye için üzülmek yerine çalışmayı seçiyorum.

Siz neyi seçmek isterseniz?

Kategoriler

Arşivim

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir