Son günlerdeki siyasi ve ekonomik gelişmeler ülkemizi ve insanımızı çok zorluyor, moraller bozuk, ümitler yitik, yaşam enerjileri yerlerde sürünüyor. Bir de bunun üstüne virüs belası var, gitti derken geliyor, bitti derken yeniden diriliyor.
Ben böyle zamanlarda her zaman doğaya dönerim ve onun mesajlarını dinleyerek yaşadığım sorunlar için çözümler ararım.
Kendimi doğaya en yakın hissettiğim yer yaşadığım Tuzla bölgesindeki İstanbul Mercan Yuvası Kulubü.
Akşam burada gün batışını seyretmek, kuşların cıvıltılarını dinlemek harika bir terapi oluyor. Her fırsatta çektiğim fotoğrafları insanlarla paylaşıyorum, yukarıda dün çektiğim bir gün batımını görüyorsunuz.
Doğaya baktıkça şunu görüyorum.
Herşey değişiyor, bugün gördüğünüz manzara yarın farklı oluyor.
Değişimin nasıl ve ne zaman gerçekleşeceğini bilmiyorsunuz.
Önünüze ne geliyorsa onu yaşamak ve keyfini çıkartmak zorundasınız. Karşılaştığınız zorluklar da aslında sizi geliştiren fırsatlar.
Bu açıdan bakınca her şeye rağmen iyimserliğimi koruyorum. En iyi yapabildiğim şeyleri yapmaya devam ediyorum, elimde ne varsa onlardan zevk alıyorum. Biliyorum ki her karanlık gecenin bir sabahı vardır, her üzüntü sona erer, yaşam kaldığı yerden devam eder.
Bugün bir de müzik öneriyorum: